Örnek Olay 1: Bir fabrika kurduğunuzu düşünün. Epey bir sermayeyi duvarlar, çatılar, çimento ve demirlere gömdünüz. Bir o kadar da makine satın aldınız ve üretime başladınız. Allah hayırlı bol kazanç versin. Ama bir süre sonra işler hiç de hayal ettiğiniz gibi gitmemeye başladı. Ay sonu bilançoları, faturalar, giderler hep zarar gösteriyor. Problem nerede diye toplantılar, raporlar, istişareler… nafile. Hep zarar, hep zarar. Önünüzde iki seçenek var. Ya sistemdeki delikleri bir şekilde yamayacak ve fabrikayı ayağa kaldıracaksınız, ya da fabrikayı elden çıkartacaksınız. Geç kalırsanız iyi bir alıcı da çıkmayacağından hepten battınız demektir. Ama ne yapsanız kâr etmedi. Bir türlü sistemi oturtamadınız. O zaman fabrikayı elden çıkartıp zarardan kurtulmak istemenize kim itiraz edebilir? İşi bilen herkesin tavsiyesine uyup kurtulmak en akıl kârı çözüm olur. Örnek Olay 2: Bir eğitim sistemi kurduğunuzu düşünün. Epey bir sermayeyi duvarlar, çatılar, çimento ve demirlere g...