Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İmam Hatip ve Terör mü? Gözün Bu Kadar Kör mü?

İmam Hatip okullarında yetişen nesillerin niteliği üzerinde son günlerde tartışmalar yoğunlaştı. Özellikle sosyal medya (denen mecrada) ve sosyal medyadan beslenen kesimlerde bu tartışmaları ateşleyen tweetler yine tansiyonu yükseltmeye yetti. Kategorik olarak sosyal medyaya ve onun üzerinden dizayn edilen tartışma zeminlerine karşı olduğumu defalarca yazdım. Ancak ateşin dumanı bizim evin içine de dolunca en azından öksürmek vacip oluyor. Bugünlerde İmam Hatiplerin müfredatı üzerinden, öğrencilerin DEAŞ gibi örgütlere sempatizan olarak yetiştirildiği eleştirisi dillendiriliyor. İmam Hatip müfredatlarının sorunlarını eleştiren biri olarak bu noktada bir İmam Hatip savunucusu haline gelmek benim için çelişki olmaz. Çünkü iyi yürümeyen bir arabayı nasıl tamir edeceğinizi tartışmak başkadır, arabadan ses geliyor diye arabayı uçuruma yuvarlayalım diyene karşı durmak başkadır. İmam Hatipler (gerçek anlamda) açıldıkları 1960’lı yıllardan beri pek çok nesil yetiştirdi. Bugün bu insanlar ...

Sosyal Medya Hesaplarınızı Kapatın

Bugün çok net yazacağım. Hani dümdük derler ya. İşte öyle. Ümmet bilincinin kaybolmuş olmasını, her Müslümanın ortak malı olan İslam coğrafyasının her karış toprağının kanla sulanmasını ve buna ses çıkarmayan ümmetin beyninin sulanmasını herkes bir şeylere bağlıyor. Her yerde tespitler, çözüm önerileri… Bu tespitlerin çoğu tweet olarak, mension olarak, retweet olarak, hashtag olarak, paylaşım olarak, like olarak sosyal medyada uçuşuyor. Artık bazı şeyler için çok geç. Mesela kanı akıtanlarla sosyal medyayı kuranların aynı olduğunu anlamak için çok geç. Katliamların sorumlularıyla sosyal medya diye bir şey kuranların ve bizi orada tartıştırıp düşündürenlerin aynı olduğunu anlamak için çok geç. Biz Müslümanları kendi kurdukları paylaşım ağlarında avlayanların, bizi orada tartıştırıp hem düşüncelerimize hem de fikirlerimize uyuşturucu katanların aynı zamanda bize medeniyetin anasıymış gibi halüsinasyonlar yaşattıklarını fark etmek için çok geç. Twitter, facebook gibi “sanal...

Gençler PISA'ya Karşı Kahramanca...

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD / OİSİDİ)’nin, yaklaşık 70 ülke arasında 2000 yılından beri yaptığı ve adına da PISA dediği bir eğitim değerlendirmesi var. Üç yılda bir yapıldığı için buna ben izninizle “PISA Trienial’i” diyeceğim. Bienale benzetirsek daha havali olur zira. PISA’nın açılımı “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” imiş. 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları becerileri değerlendiriyormuş. Amacı ise “gençlerimizi daha iyi tanımak; onların öğrenme isteklerini, derslerdeki performanslarını ve öğrenme ortamları ile ilgili tercihlerini daha açık bir biçimde ortaya koymak” imiş*. PISA’nın son yapılan değerlendirmesinde Türkiye’nin fen, matematik ve okumada 2003'ten beri yükselen puanları düşmüş ve 12 yıl önceki sonuçların bile altına gerilemiş. Sıralamada ise Türkiye, 70 ülke içinde fende 51'inci, matematikte 48'inci, okumada 49'uncu olmuş. Sonuçlar üzerinden birkaç gündür epey malzeme çıkartıldı. Medyada konuşulacak yeni ko...