İmam Hatip okullarında yetişen nesillerin niteliği üzerinde son günlerde tartışmalar yoğunlaştı. Özellikle sosyal medya (denen mecrada) ve sosyal medyadan beslenen kesimlerde bu tartışmaları ateşleyen tweetler yine tansiyonu yükseltmeye yetti. Kategorik olarak sosyal medyaya ve onun üzerinden dizayn edilen tartışma zeminlerine karşı olduğumu defalarca yazdım. Ancak ateşin dumanı bizim evin içine de dolunca en azından öksürmek vacip oluyor. Bugünlerde İmam Hatiplerin müfredatı üzerinden, öğrencilerin DEAŞ gibi örgütlere sempatizan olarak yetiştirildiği eleştirisi dillendiriliyor. İmam Hatip müfredatlarının sorunlarını eleştiren biri olarak bu noktada bir İmam Hatip savunucusu haline gelmek benim için çelişki olmaz. Çünkü iyi yürümeyen bir arabayı nasıl tamir edeceğinizi tartışmak başkadır, arabadan ses geliyor diye arabayı uçuruma yuvarlayalım diyene karşı durmak başkadır. İmam Hatipler (gerçek anlamda) açıldıkları 1960’lı yıllardan beri pek çok nesil yetiştirdi. Bugün bu insanlar ...