Bir keresinde
gülmüştüm ve siz bana “inşallah hep böyle güzel gülersin” demiştiniz. Bütün
arkadaşlarım bana bakmış ve hep beraber gülmüştük. O günden sonra topluluk
içinde gülmeyi, konuşmayı çok seviyorum. Allah sizden razı olsun.
İkinci
sınıftayken “dersi dinleyemeyecek kadar derdi olan lütfen benimle paylaşsın”
demiştiniz. Benim de sıkıntılarım, korkularım vardı. Dersten sonra sizinle
konuşmak, içimi dökmek çok iyi gelmişti. O güne kadar benim dertlerimle karşılıksız
ilgilenen insanların varlığından beni niçin haberdar etmediniz? Allah sizden
razı olsun.
Tenefüste
nöbetçiydiniz. Ben de merdivenden koşarak iniyordum. Beni arkamdan
yakalamasaydınız büyük ihtimalle düşecek ve bir yerlerimi kıracaktım. Beni
hırkamdan tutarken parmağınızı incittiniz. Ertesi gün parmağınız alçıdaydı ama
yine de bana gülümseyerek bakıyordunuz. Benim bir yerim kırılmasın diye
kendinizi feda etmeniz kendimi okulumda büyük bir güven içinde hissetmeme sebep
olmuş, size olan sevgim bir kat daha artmıştı. Bugün bir baba olarak sizi daha
iyi anlayabiliyorum. Demek beni evladınız gibi seviyordunuz. Allah sizden razı
olsun.
Hafta sonu
bisikletten düşüp kolumu kırmıştım. Ameliyattan çıkıp kendime geldiğimde sizi
yanımda görmüştüm. Ders arasında hastaneye gelip bana geçmiş olsun demeniz,
arkadaşlarımın selamını getirmeniz bütün acılarımı unutturmuştu. Bana, hayatın
her anında destek olan bir öğretmenim olduğunu fark ettirdiğiniz için Allah
sizden razı olsun.
Anneme beni “notlarını,
çocuğunuzla aranızda düşmanlık sebebi yapmayın. Onu karşılıksız sevin”
demiştiniz. Ben o günden sonra ailemi de sizi de karşılıksız ve güvenle sevdim.
Başarısızlıklarımın beni üzmesine izin vermedim. Şu an mutlu ve huzurlu olmamda
payınız olduğunu bilmenizi istedim. Allah razı olsun.
Bir gün derste
bir arkadaşım beni çok sinirlendirmişti. Ben de ayağa kalkıp ona çok kırıcı
sözler söyledim. Sizse sadece omzuma dokunup beni yerime oturttunuz. Yumuşak
bir sesle “otur” dediniz. Yıllar sonra bunu düşününce anlıyorum ki sevginin ve
merhametin gücü, öfkenin ve şiddetinkinden çok daha etkiliydi. Çünkü beni o
anda sadece sizin güven dolu kanatlarınız sakinleştirebilirdi. Daha kötü şeyler
yapmama engel olduğunuz ve bana örnek olduğunuz için Allah sizden razı olsun.
Kitabımı evde
unuttuğumda “kendini de unutsaydın” şeklindeki espirinize gerçekten çok
gülmüştüm. Çünkü bunun sadece bir espiri olduğunu bilecek kadar sizi seviyor ve
güveniyordum. Sonra eğitim hayatım boyunca bu şekilde espirilerle karşılaştım
ve hepsine sadece güldüm. Meğer büyükler böyle nükteleri sırf çocukları
sevdiklerinden yaparlarmış. İnsan kendine ve karşısındakine güvenmeyi öğrenince
hayat ne kadar kolay oluyor. Bunu güveni bana kazandırdığınız için Allah sizden
razı olsun. Şimdi eğitim fakültesindeki dersimde ben de öğrencilerime bunu
öğretiyorum. Kendimi güvende hissetmekte haksız mıyım?
İmza: Kadir
kıymet bilen bir eğitimci
Mustafa Yılmaz
mustafayilmaz77@gmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder